Baharatların dünyasına olan ilgimden, vanilyalı şeker yazısında bahsetmiştim.
Bu sene de kuru otların tazesini yetiştirme merakı uyandı içimde.
Aslında hiç sevmem saksıda çiçek vs yetiştirmeyi. Ama epeydir aklımda olan "elimin altında sürekli taze yaş nane olsun" temennisine taze fesleğen olsun, kekik olsun, hadi oldu olacak taze biberiye olsun (bu arada taze biberiyeyi hiç elime almadım yemem etmem, tadını da bilmem ama heves işte) derken bir de bakmışım hiiiç adetim olmadığı halde marketten saksı almışım, toprak almışım. Şaka gibi...
Sonra elimde bir poşet dışarılardan taş toplamaya başladım saksıların dibine koymak için.
Nane tohumu alındı, fesleğen tohumu alındı. Ama kekik ve biberiye tohumunu bir türlü bulamadık.
Gerçi nane ve fesleğeninkini bulduk da ne oldu sanki!!!
Zaten tecrübesizim bir heves ektim tohumları, nasıl gözüm gibi bakıyorum. Nazik nazik suluyorum vs..
Dünya kadar tohumdan bir iki tane fesleğen ancak kafasını çıkardı. Gerisi çürüdü mü ne oldu bilmiyorum. Naneleri hiç yazmayım bile. Allah rızası için bir iki tane nane de mi çimlenmez. Olmadı yani beceremedim.
Sonra bir gün bir çiçekçinin önünden geçerken küçük bir saksıda yetişmiş fesleğen ve reyhanları görünce o kadar sevindim ki. Hazır yetiştirilmiş ve satışa sunulmuş. Bir tane fesleğen bir tane de reyhan alıp evde kendi saksılarımıza geçirdik.
Taze nane için ise bir akrabamızdan nane köklüsü alıp diktik saksıya.
Biberiye mi? Onunda kurusunu aldım aktardan :)
Fesleğen ve reyhan aynı familyadan. Çok karışıyor halk arasında bahsederken. Kokuları çok yakın birbirine. Ama fesleğenin kokusu daha baskın. İlk resimde gördüğünüz fesleğen. Salatalarda, festo sos yapımında vs kullanılıyor. Aşağı resimdeki ise reyhan oluyor. Bunu da şerbet yapımında kullanıyorum ben. Farklı kullanım amaçları vardır muhakkak salata, dolma gibi, ama ben tecrübe etmedim henüz. Şu an biraz daha büyüdü ve mor mor çiçekler açtı çok güzel.
Güneşi seven bir bitki fesleğen. Önce mutfakta cam önündeydi. Daha fazla güneş alsın diye balkona çıkardım. Havalar soğuyunca geri içeri alırım. Ama bir yıllık bitkiymiş. Yani kışın solacak büyük ihtimalle. Tabi ben o zamana kadar kullanıp bitirmezsem.
Suyu seviyormuş ama fazla su köklerini çürüttüğü için ölçülü olmakta fayda var. Zaten drenaj için saksıya topraktan önce iri taşlar koydum bunun için. Ben toprağı kurudukça suluyorum.
Çok da ahkam kesmek istemiyorum şöyle yapın böyle yapın diye zaten acemiyim ama en azından şimdiye kadar tecrübe ettiklerimi yazmak istedim.
Şu an ikisi de hayatta ve çok işime yarıyor. Reyhana hiç dokunmadım daha ama fesleğeni sık sık kesip kullanıyorum.
Fesleğen sivrisinekleri savar gibi bir teoride dolaşıyor ortalarda ama bilemiyorum aslı var mı. Benim amacım zaten sivrisinek kovucu olarak kullanmak değildi.
Salatalar ve soslar için diktim. Ha bir de arada elimi fesleğene sürüp koklamayı çok seviyorum. Müthiş bir kokusu var. Reyhanı bilmem de bu fesleğeni her sene bulundururum sanırım mutfağımda. Meraklıysanız mutlaka alın yetiştirin tavsiye ederim. Ben alalı bir ay kadar oldu ama hala çiçekçilerde bulabilirsiniz, geçen gün görmüştüm yine.
Yakında fesleğenli reyhanlı tarifler de gelecek inşallah. Önce bu yazıyı yazayım da tarifler peşinden gelsin istedim. Bu arada herkese hayırlı ramazanlar.
Mutfak Kimyasının Aralık 2015 Tarihli Notu:
6 ay olmuş fesleğen yazısını yazalı. Şu an kış ve fesleğen macerasının bugününü de yazmak istedim:
Yukarıda da bahsettiğim üzere tohumdan hiç fesleğen çıkmayınca hazırını alıp diktim ve kullandım ama o diktiğim onlarca tohumdan 1 tanesi ilerleyen süreçte çıktı ve büyüdü. Hem de öyle güzel büyüdü ki diğerine göre daha iri yapraklı ve gürdü. Baya kullandım ondan da.
Aşağıda resimleri var. Bu resim sonbaharın başlarında çekildi.
Sol taraftaki hazır alıp diktiğim fesleğen. Büyümüş ve çiçeklenmiş hali. Büyüdü ama yaprak boyları pek büyümedi.
Sağ taraftaki ise tek bir kök. O saksının her yerine fesleğen tohumu ekmiştim. Çıka çıka bu çıktı. Ama çok da işime yaradı. Yaprakları diğerine göre daha iri ve dolgundu. Yanındaki ise nane. O da çok nazlı çıktı. 5-10 yaprak ancak kullanabildim. Halbuki saksılar dolusu nane ve fesleğen hayal etmiştim nasip bu kadarmış.
Havaların soğuması ile içeriye aldım. Yaprakları dökülmeye başladı tabi bir süre sonra. Kullanılmayacak hale gelincede attım. Her sene yeniden almak gerekiyor fesleğeni.
Mutfak Kimyasının Haziran 2019 Notu:
Fesleğeni her sene mayıs ayında çiçekçiden alıyorum. Altı delik geçici plastik saksı içinde oluyor fesleğenler. Yukarıdaki gibi onu saksı ve toprağa nakletme zahmeti yerine daha güzel bir yöntem farkettim. Fesleğenin boyutuna uygun bir seramik saksı aldım. O delikli plastik saksıyı direk bu saksının içine koyup kullanıyorum. Gayet pratik oluyor tavsiye ederim. Zaten 5-6 ay saksıda kalıp atılıyor, bahara yenisi geliyor.
Yukarıda kuru biberiye aldığımdan bahsetmiştim. Onun da yaşını geçen sene ikeada buldum, fesleğenin saksısından bir boy büyük saksıya koydum onu da ama direk güneşe koyduğumdan mıdır bilmiyorum bir ay kadar sonra tamamen kurudu. Tekrar ne ikeada ne de çiçekçilerde bulamadım. Hep bahçe için büyük boy satılıyor. Yine kurusuna talim yani :)
* Bu konuda bilgi ve tecrübeleriniz varsa yorum kısmına yazıp konuyu zenginleştirebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
YORUMLAR SİTE YÖNETİCİSİ TARAFINDAN ONAYLANDIKTAN SONRA YAYINLANACAKTIR.
AKTİF LİNK İÇEREN YORUMLARINIZ SİLİNECEKTİR.