ÇİKOLATALI BİSKOTTİ

Biskottinin yeri bende çok başkadır. Hep derim diğer tüm kurabiyeler bir yana biskotti bir yana. 

Biskottiler içinde de incirli ve portakal şekerlemeli olan bir numaradır bana göre. Eğer o tarifi de yapmak  isterseniz Kuru Meyveli ve Fındıklı Biskotti başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Çok fazla çeşitini üretmek mümkün ama yıllarca hep aynı tarifi yaptım. Aklımda hep çikolatalısını geliştirmek vardı ama bu tarifi denerken de yola biskotti yapacağım diye çıkmadım.

Bilenler bilir, etinin kurabi isminde bir bisküvisi var. Son yıllarda paketli gıdaların alımını azaltmaya çalışıyorum ama kurabi alırdım tadını beğendiğim için. Bazı bisküvilerdeki rahatsız edici aroma onda yok, daha doğal gelirdi bana. Ama paketli gıda paketli gıdadır bunu evde denesem nasıl bir şey yaparım diye yola çıktım, yolun vardığı yer bu biskotti oldu :)

Çünkü klasik kurabiyeler ile hazır bisküvi tadını yakalamak pek mümkün olmuyor. Biskotti ise daha bisküvimsi. O yüzden paketin arkasındaki malzeme listesini okuyarak biskotti tarzı uyarladığım bir tarif oldu.  Aynı kurabi gibi oldu iddiam yok, çünkü aynısı olmadı. Ama ev yapımı versiyonu olarak ben sevdim. Uzun süre dayanıyor. Sert kurabiyeleri beğeniyorsanız deneyebilirsiniz.

EKŞİ MAYALI KRAKER - KABARTMA TOZU KULLANMADAN TUZLU KURABİYE YAPIMI

Ta temmuz ayında hazırlamıştım bu tarifi. Baya ara vermişim yazmaya. 

Hoş blog yazısı okuyan da pek kalmadı sanırım. Çoğunluk instagram ve youtube da vakit geçiriyor. Biz de mektup yazan babaanneler misali, azınlık bir blog yazarı olarak kalem oynatıyoruz buralarda. Belki de sessiz okuyucu kitlesine dahilsiniz, bilemiyorum. Buralarda ses verip iletişime geçmenin yolu malum yorum yazmak. Arada ce diyebilir sessiz okuyucularda. 

Bugünkü tarifimiz ekşi maya ile ilgilenenlerin ve baharat severlerin ilgisini çekecek bir tarif. 

İkeanın marketinden hiç alıp yiyeniniz var mı ekşi mayalı kraker. Belki marketlerde de vardır bilmiyorum ama ben sadece ikeada görmüştüm ama alıp da tatmadım nedense. 

Aslında ekşi mayalı kraker yapma sebebimiz besleme artığı ekşi mayaları çöpe atmamak ve değerlendirmek. Yani bu ekşi mayalı kraker yapımına bu vesile ile başlamış olduk. Ama şunu söylemeliyim ki artan mayalar bu yöntemle değerlendirilmeye kalkınca bu sefer de başa çıkamayacağınız kadar krakeriniz oluyor. En iyi yöntem mayanızı italyan mayaya dönüştürüp artan maya olayını sıfırlamak. Bunu nasıl yapacağınızı merak ediyor ve ekşi mayaya ilgi duyuyorsanız, ekşi maya ile ilgili hacimli yazımıza buradan ulaşmanız mümkün. 

Tarife geçmeden şunu da söyleyim; genelde bu tarifi aktif olmayan artık mayalar ile yaparlar. Ama aynen ekmekte olduğu gibi aktif maya ile yapıyorum ben ve harika kabarıyor, tadı da daha güzel oluyor. 

KANDİL SİMİDİ

Kaç yıldır blog için kandil simidi tarifi hazırlayım istesem de bir türlü denk gelmedi. Nasip bu güneymiş. Gevrek, ağızda dağılan, mahlep kokulu bir kandil simidi arıyorsanız bu tarifi deneyebilirsiniz. 

Kandil simidini daha önce yazmış olduğum tuzlu kurabiyeden yola çıkarak hazırladım. Tuzlu kurabiyenin hamuru gayet güzel iken başka tarif denemek istemedim. Ufak değişimler ile kandil simitlerimiz hazır olmuş oldu. 

Hiç aklımda yoktu ama evde sıvı yağın bitmiş olması sebebiyle mecburen zeytinyağ kullandım. Sonuç güzel olunca o şekilde yazdım ama zeytinyağ kullanmak istemezseniz sıvı yağ da kullanılabilir. 

Geçelim kandil simidinin detaylarına...

ZENCEFİLLİ PORTAKALLI KURABİYE

Portakal mevsimi geçmeden, notlarım arasındaki bu zencefilli kurabiyeyi yazmak istedim. 

Geçmişte toz zencefil içerikli bitkisel bir ilaç yüzünden hep mesafeli dururdum kendisine. Kokusu bile midemi bulandırırdı. O yüzden ilk denememi taze zencefil ile yaptım ama sonuç (iplik tarzı lifli yapısı dolayısıyla) pek güzel olmadı. Daha sonra toz zencefil ile yaptım ve aroması hiç de rahatsız edici değildi. Aksine kurabiyeye baskın olmayan çok hoş bir aroma verdi.

Portakal, zencefil ve çikolata üçlüsünün birbirine uyumu ise gayet güzel. Denemek isterseniz portakallar bitmeden acele etmelisiniz. 

Son olarak kurabiyenin kıvamından bahsetmem gerekirse ne buradaki tarçınlı kurabiye kadar sert, ne de elmalı kurabiye kadar yumuşak. Ara formda bir kurabiye. 

YULAFLI KURABİYE

Her gün mutfaktayız ama sakin kafa ile sırf hobi olarak bir şeyler yapmak için kolay kolay zaman olmuyor. İşin gücün arasında, sırf mecburiyetten 2-3 öğün mutfak mesaisi bazen sıkıcı olabiliyor.

Zamanın bol, kafanın rahat olduğu vakitlerde mutfakta zaman geçirmek ise tam bir terapi.

Nisbeten rahat bir aralıkta epeydir düşündüğüm yulaflı kurabiyeyi yapmak için girdim mutfağa. Hobi olsun diye yani. O kadar eğlenceli ki mutfağın bu yönü.

Araştırdığım tarifler kafama göre değildi.

- Hımm bunda esmer şeker var, her an elimin altında olan bir şey değil ki bu benim işimi zorlaştırır...

- Çikolatayı çok katmışlar bu tarifte, bir miktar damla çikolata neyimize yetmiyor...

- Esmer şekeri katmayacağım ya ben onun yerine tam buğday unu kullanayım da rengi koyu, tadı da extra lezzetli olsun... gibi cümleler kafamda uçuştuğu için bütün tarifleri bir köşeye bırakıp kendi tarifimi oluşturmak üzere kolları sıvadım.

İlk denediğim tarif tam tatmin edici değildi. Kıvamı, şekli değişmeliydi. Tadına baktığımda ise "bunun içine kesinlikle fındık çok yakışır" dedim. Hatta fındıksız eksik olduğu kanaati ağır bastı.

İlk denememde yulaf ezmesini bütün olarak katmıştım. İkincisinde robottan çektim, sanki daha güzel oldu.

Ekleme yap, çıkarma yap derken ikinci denemem sınıfı geçti. Nasıl tarif etsem, ülker hanımeller yediyseniz onu andıran bir tat ve kıvamda oldu. Hanımeller bisküvinin çikolatalısı ve fındıklısı gibi...

Neyse uzun lafın kısası yulaflı kurabiye yaptım ve tarifini paylaşmak üzereyim :)

TARÇINLI KURABİYE

Soğuk kış günlerine tarçın kokusu yakışıyor...

Bu, sıcacık bir salebin üzerine serptiğiniz tarçın olur. Ya da elmalı kurabiye pişerken etrafa yayılan koku olur...

Aslında kış günleri evi silip süpürdükten sonra kimyasal parfüm sıkmak yerine girip mutfağa tarçınlı bir kurabiye yapmak iyi fikir sanırım. Yanına da yorgunluğunuzu alacak demli bir çay...

EV BİSKÜVİSİ

Evet, yine aylardan kasım ve mevsimlerden sonbahar. Coşkulu sonbahar... Güzel sonbahar...Her mevsim ayrı güzeldir ama güz de bambaşkadır.

Sonbaharda mutfak da farklıdır. Dışarının soğuk olduğu bir gün fırın başında kurabiye pişirmek bir keyiftir mesela. Odaya yayılan tarçın ve vanilya kokusu...kurabiyenin yanında sıcacık çay...elinizde derginiz...

Evde bisküvi yapılır mı sorusunun cevabına bizzat deneyerek ulaşmak istedim. Epeyden aklımda olan bir şeydi.

VİŞNELİ - KAHVELİ VE ÇİKOLATALI KURABİYE

Ramazanda kurabiye yenir mi? Aslında pek yenmez. Çünkü zaten ramazana özel tatlılar yapılır ve kurabiyeye sıra gelmez.

Ama daha önce bu kurabiyenin tarifini verirken dediğim gibi bu kurabiye ötesi bir şey :)  O zaman ramazanda da yenir diyebiliriz.

TUZLU KURABİYE

Yıllarca aynısını yaptığım tariflerden biri de bu tuzlu kurabiye. 15 yıl olmuştur da fazlasını bilmiyorum. Bir akraba ziyaretinde pasta börek konusunda çok becerikli olan bir teyzemizden almıştım tarifini.

O zamanlar, çok sevdiğim yan komşumuz misafiri geleceği zaman bir gün önceden beni çağırır "seninle beraber şu tuzlu kurabiyeden yapalım" derdi.

PORTAKALLI ÇATLAK KURABİYE

Son zamanlarda misafirler için sık yaptığım bir kurabiye. Ortaya çıkış hikayesi de şöyle; misafir geleceği bir zaman buradaki kakaolu çatlak kurabiyeden yapma niyetim vardı. Bi baktım evde fındık yok. Neyse dedim ben de portakal rendelerim. İyi ki de öyle olmuş ortaya çok güzel bir tarif daha çıkmış oldu.

Aslında fındıklısı  ile çok benziyorlar birbirine. Birinci fark aromalarında. Biri fındıklı biri portakallı. Diğer fark ise kıvamı. Portakallı olana daha az un koydum ve içi daha yumuşacıktı. Bu tarif ise biraz daha kuru oluyor (içinde fındık olması da bir etken) Ama her iki kıvam da kendine göre güzel.

Ayrıca kurabiyenizi soğuk süte batırıp yemeyi sevenlerdenseniz bu tarifi denemelisiniz.

DAMLA SAKIZ AROMALI KURABİYE

Damla sakızı aromasını seviyorsanız bu kurabiye tam size göre. Ama bu aroma ile aranız iyi değilse bu kurabiyeyi damla sakızı aromalı vanilya ile değil de normal vanilya ile yaparsınız olur biter.

Bu kurabiyeyi ikram ettikten sonra farklı tepkilerle karşılaştım. Kimi damla sakızı aromasını pek sevmediğini söyleyip bir iki tane yedi. Kimi aromasının çok harika olduğunu söyledi.

Farklı yorumlar tadı için gelebilir ama yukarıda da dediğim gibi damla sakız aroması kullanmadan da yapılabilir, kıvamı ve ağızda dağılması güzel. Uzun süre muhafaza etmek için ağzı sıkı kapalı bir kavanoza alıp buzdolabına koyabilirsiniz.

ELMALI KURABİYE

Bazen mutfağa girip herhangi bir tarife bağlı kalmadan denemeler yaparım. Ajandamda bir çok elmalı kurabiye, elmalı pasta tarifi var yıllardır birikmiş. Ama bu sefer kafama göre takıldım. Bu kafama göre yaptığım tarifler bazen hüsranla sonuçlanıyor bazen de süper oluyor. İşte bu kurabiye güzel olanlardan.

Canımın elmalı kurabiye yapmayı da yemeyi de istemediği bir zamanda yaptım. Ama kurabiyeler öyle güzel oldu ki çok beğenerek yedim :)

Eğer elmalı kurabiye sevenlerdenseniz bu tarifi denemelisiniz.

BİSKOTTİ (KURU MEYVELİ VE FINDIKLI)

Bazı tarifler hiç aklınızda yokken, daha önce hiç yememiş ve duymamışken çıkar karşınıza . Ve bir daha da hayatınızdan çıkmaz.

İşte biskotti benim için öyle bir güzellik. Ben bunu neden daha önce görmemişim, yememişim dedirten bir tarif. 

Pembe bir düş gibi...Masal tadında...Yazları gittiğiniz anneanne evinin çatı arası, kileri, çekmeceleri kilitli konsolu kadar da gizemli. Hani eski bir resme dalıp gittiğinizde yaşadığınız hoş duygu var ya, işte öyle bir şey...

Farklı kültür ve coğrafyalarda ismi biscotti, peksimet, bisküvi, paximadi, biscuit olarak değişse de genel mantığı aynı. İki kez pişirildiği için hem uzun süre dayanıyor hem de kendine özel bir şekli ve kıvamı oluyor. Eskiden tuzlu olarak pişirilir ve uzun yola gideceklere arkadaşlık edermiş. Zamanla şekerlisi, çikolatalısı... gibi farklı çeşitlerde yapılır olmuş. 

Bir kez biskotti yaptıktan sonra kendi kafanızdan onlarca çeşidini yapmak mümkün. Benim favorim ise şimdilik bu. 

Meyveli biskottinin olmazsa olmazları kuru incir, fındık ve portakal şekerlemesi. Bence biskottiye gizem katan üçlü bunlar. 

Klasik kurabiyeleri çok yediğimiz zaman ağır gelir ama biskottiyi yedikçe yiyesi geliyor insanın.

Eğer uzun bir yolculuğa çıkacaksanız kesinlikle çantanızda biskotti olmalı. Hem pratik oluyor hem de tok tutuyor. Kahve içmeyi seviyorsanız yine yanına eşlik edebilecek en güzel tatlardan.

KAKAOLU ÇATLAK KURABİYE

Görüntüsüne bayılıyorum bu kurabiyenin. Yapımı da zahmetli değil.

Bir çok yerde var bu kurabiyelerin tarifi. Kiminin içinde çikolata var. Hamurunun kıvamı cıvık olmalı diye yazıyor kiminde. En az şu kadar dolapta dinlenmeli hamur deniyor vs...vs...

Ben bazen girerim mutfağa. Kuralları atarım bi köşeye kafama göre şunu bunu katarım. Bazen tutar tarifim  bazen de sonuç vahim olur : )

Ama bu kurabiye tuttu. Tamamen doğaçlama bir tarif. Hamurun kıvamı bildiğimiz kurabiye hamuru kıvamında.

Bu kurabiyeler içi yumuşacık kek kıvamında falan olmuyor. Bildiğimiz kurabiye gibi. Ama ileride, çokça püf noktası olan, içi yumuşak kıvamlı çatlak kurabiyeyi de denemek gibi bir niyetim var.

Bunlar çatlamayacak diye telaş da yaşadım ama her seferinde çatladılar : )

FISTIKLI KURABİYE

Fıstık aromasını sevenler için, içinde bol yer fıstığı olan bir tarif. Çıtır çıtır bir kurabiye oluyor. Evde kalan fıstıkları değerlendirmek için de güzel bir yöntem.

TATLI KURABİYE

Süslemesi ile dikkat çeken bu kurabiyeyi arkadaşımdan öğrendim. Malzemelerini biraz kafama göre değiştirdim.

Bu ölçülerden oldukça çok kurabiye çıkıyor. Eğer bir kermes veya çok kalabalık bir organizasyon için yapmayacaksanız yarı ölçü yapmanızı tavsiye ederim. Ölçüleri yarıya indirmek kolay sadece yumurtayı bölmek zor. Yarı ölçü yapmak isteyenler küçük boy bir yumurta kullanabilir.

MISIR GEVREKLİ KURABİYE

Yemek istediğiniz şöyle ağızda dağılan yumuşacık bir kurabiye değil de, biraz sert ve çıtır çıtır, biraz da aromalar ile zenginleştirilmiş bir kurabiye ise bu tarif denenecekler arasına mutlaka girmeli. Çikolata vişneye çok yakıştığı gibi portakal ile de müthiş oluyor. Bu ölçülerden yaklaşık 30 adet kurabiye çıkıyor.

VİŞNELİ KURABİYE

Bu tarifi, hünerli bayanlar sitesinde görüp yapmıştım yıllar önce.  İyi ki de görmüşüm ve yapmışım. Ben tarifte ufak değişiklikler yaptım damak tadıma göre.

Bu kurabiye acaip bir kurabiye. Daha  hamuru yoğururken kahve, vişne ve çikolata kokusu yayılmaya başlıyor. Kurabiyeyi yerken   " daha önce yediklerim kurabiye ise bu başka birşey "   diyorsunuz : ) 

Malum vişne zamanı çok çabuk geçiyor ve bu kurabiyeyi vişneler taze iken yapmak zorundasınız. Kurusuyla olmuyor. Vişne zamanı ben çok yapamıyordum yani tadımlık oluyordu her seferinde. Bir de bakmışım vişne kalmamış piyasada. Bu yüzden bu sene vişnelerin çekirdeklerini ayıkladım, bir süzgeç üzerinde fazla sularını çekmesini sağladım. Sonra her poşete 1 su bardağı vişne olacak şekilde ölçüp buzluğa attım.

Sonuç gayet başarılı oldu. Hatta donmuş vişneyle yapılan kurabiye renk olarak daha pembe oldu sanki. Hem de direk buzluktan çıkarıp (buz gibi) hamura ilave edildiği için şekil verirken baya kolay oldu diğerine göre. Bu sene bu kurabiyeye doydum : )  

Dolaptaki vişneler bitmeden yapıp blogda da yayınlamak istedim.